07 ARALIK 2014 KURABİYE MACERA YARIŞI FAALİYET RAPORU
BU BİR RAKIDAK FAALİYETİDİR.
TAKIM: Alper KÖMÜRLÜ, Şevki Cilasun HANTAL
HAVA DURUMU: Güneşli ve açık, macera yarışı için ideal bir hava.
TEKNİK MALZEME: Yok
YAZIM: Alper KÖMÜRLÜ
Macera Yarışı Nedir? (İnceden bir bilgilendirme)
Macera Akademisi tarafından organize edilen Kurabiye Macera Yarışı, bu sene Ağva'daydı. Sonunda ödül olarak, ismine uygun şekilde, üzerinde "başardım" yazan bir kurabiye kazanılan yarış iki kategoride koşuluyor. Bunlar, 13'ü bisiklet, 6'sı koşu olmak üzere 19 kontrol noktası bulunan macera yarışı, ve 21 kontrol noktasına sahip macera koşusu. Her kontrol noktasının farklı puan değeri olduğundan strateji büyük önem taşıyor. Bazı kontrol noktalarında yapmanız gereken ekstra görevler olduğundan alınacak puanlar da iki veya üç katına çıkabiliyor. Ayrıca tahminimizce, birkaç yıl önce kürsüye çıkan tüm takımlar tüm noktaları ziyaret edebildiğinden, organizasyon, herhangi bir takımın tüm noktaları ziyaret etme olasılığını en aza indirmeye çalışıyor. Bu durumda strateji daha da önem kazanıyor. Yarış, 7 Aralık 2014 Pazar günü koşuldu.
07 Aralık 2014 Pazar
Sabah 8.30-9.15 arası kayıt yapılması sonrası 9.30'da başlayan brifing ile 10.06'da toplu start verildi. 6 dakikalık gecikmenin finiş zamanına yansıtılmasıyla 16.36'da macera koşusunun, 17.06'da macera yarışının biteceği duyuruldu. Bu süreler sonunda dakika başına -2 puan ceza işletileceği ve macera koşusu için mutlak bitişin 17.06, macera yarışı için ise bu zamanın 17.36 olduğu önceki duyurularda belirtilmişti.
Bu arada, yarış öncesi brifingde, haritaların 30 yıl önceye ait olduğu duyurularak yollara güvenilmemesi salık verilmişti.
Praetorians takımı olarak yarışa katılmak üzere sabahın erken saatlerinde İstanbul'dan yola çıktık. Ağva İstanbul'dan karayolu ile yaklaşık 1,5 saat mesafede olduğundan, sisli havada bu kadar araç yolculuğu sonrası yarışa girmek çok keyifli gelmedi. Ama ikimiz de daha zorlu koşullara alışık olduğumuzdan lafını dahi etmedik. Yukarıdaki zaman aralığında kayıt masasını ziyaret edip yarış kitini aldık, haritada noktaları işaretleyip strateji kurarken ev yapımı sandviçlerimizle kahvaltımızı yaptık. Sabah, gün doğumundan önce 9-10°C olan hava sıcaklığı gün içinde (tahminen) 16-17°C'ye kadar yükseldi. Ancak güneşin batmasıyla birlikte soğuk kendini hissettirdi ve sıcaklık sabahki seviyeye geriledi. Dönüş yolunda da yoğun sis vardı.
Son birkaç yılın tecrübesini göz önüne alarak kano etabına kesinlikle girmemeye kararlıydık. Ayrıca, geçen seneki yarışta, her ne kadar 8. olarak bitirmiş olsak da, son 1,5 saati son derece yorulmuş olarak, hiç hedef toplamadan dönüş ile geçirdiğimizden ve 27 dakika gecikip 54 puan ceza aldığımızdan, stratejimizi alabileceğimiz maksimum puanı toplamak üzere kurduk. Ayrıca kondisyonumuzu göz önüne alarak, yakın hedeflere odaklanmayı tercih ettik.
Hedeflerin iki tanesi startın Doğu tarafında, derenin diğer tarafında olduğundan, köprü geçişi de yolu çok uzattığından, listemize giremediler. Başlar başlamaz en yakındaki hedefe yöneldik. Hedef ağaçlık bir tepenin en yüksek noktasında, verici antenlerinin yakınındaydı. Haritaların eskiliği sebebiyle patikaları bulmak ya da kullanmak çok zordu. Ancak az bir aramayla 121 nolu hedefi bulduk. Sonuçlara göz attığımızda bu kontrol noktasını, toplam 41 takımdan biz dahil 9'unun bulduğunu öğrendik. En kısa güzergahtan, çalılıklara dalarak asfalt yola yöneldik.
Kano etabının girişindeki 123 nolu kontrol noktasından puanımızı alıp, kano görevlilerine el sallayarak bir sonraki hedefe yöneldik.
Sahil ile iç kısımları ayıran tepelerin arasındaki bir boğazda yer alan 114 nolu kontrol noktasını zorlanmadan bulduktan sonra, kumsala yönelip denizin dalgaları ile yüzleştik. Denizin yosun kokusunu içimize çeke çeke batı tarafındaki kayalıkların altındaki hedefe yollandık. İç kısımlardan gelen ve debisini büyük oranda kaybeden bir dereyi, denize en yakın noktadan geçmeye çalışırken ayaklarımızı tamamıyla ıslattık. 101 nolu hedefi fazla aramamak tesellimiz oldu.
Sonraki hedef için keçilerini otlatan amcadan aldığımız tüyo ile belli belirsiz bir patikayı takip ederek tepeye tırmanmaya başladık. Haritada işaretli patikalar gerçekte karşımıza çıkmayınca, yolumuzu uzatarak kaybedeceğimiz zamanı göz önüne alarak 113 nolu hedefi pas geçmeye karar verdik. Daha belirgin bir patikayı takip edip kolay bir geçişle 112 nolu kontrol noktasına ulaştık. Çalılıkların bizi parçalamasına tek tesellimiz, yemekten kendimizi alamadığımız orman çilekleri oldu.
Melen Çayı suyunun İstanbul'a aktarılması projesinin bir parçası olan aktarım kanalını takip ederek çok zorlu 4 tane iniş-çıkış sonrası ara yola ulaştık ve dolambaçlı giden bu yoldan bir sonraki kontrol noktasına yöneldik. Harita okumada bir sıkıntımız olmadığından doğru yere geldiğimize kanaat getirdiğimizde aramaya başladık ve 5 dakikalık bir arama sonucu 111 nolu hedefe ulaştık.
Ardından aynı yoldan devam ederek ip inişinin yapıldığı su deposuna ulaşıp 102 nolu hedeften puanımızı aldık. Beklemekte olan 7-8 takım olduğunu fark ederek ip inişinin pas geçtik ve Gökmaslı Köyü'nün mezarlığının köşesindeki 106 nolu hedefe ulaştık.
Yolu Kuzey istikametine doğru takip ederek tepenin diğer tarafındaki 110 nolu kontrol noktasına ulaşıp, kolay bir inişle ana yola vardık. Bundan sonra İsaköy'ü geçip yola çok yakın olan 117 nolu hedefe ulaşma niyetimiz vardı. Bu kontrol noktası, yolun yamacından geçtiği bir tepenin diğer tarafında, sulama kanalının tepenin altına girdiği noktada, ama kanalın diğer tarafındaydı. Bu puanı da alınca yeterince vaktimiz olduğuna kanaat getirerek dönüş yolunu bir buçuk kat uzatarak 116 nolu hedefe yöneldik. Asfalt yerine toprak yolu takip ettiğimiz bu alternatif güzergah, suya girmek durumunda kaldığımız son kısmı haricinde çok keyifli ve rahattı. Tekrar asfalta ulaştıktan sonra yarım saatlik bir yürüyüşle finiş noktasındaki 125 nolu, son kontrol noktasına ulaştık.
Son ve zorlu görev, yapay duvara tırmanıp tepedeki noktaya ulaşmaktı. Günün diğer görevlerini yapmamış olmamıza rağmen finishteki bu görev yapılmayı mecbur kılıyordu. Normalde çok kolay olan bu iş, tüm günün yorgunluğuna ayakkabılardaki çamur kütlesinin eklenmesi ile başlı başına bir meydan okuma halini aldı. Yine de Praetorians'tan kurtulamadı tabii ki.
Elektronik SI'ları finiş noktasına okuttuğumuzda yarım saate yakın süremiz vardı. Ancak hesaplarımıza göre güzergahımıza yakın olan hiçbir nokta, cezaya girmeden ulaşabileceğimiz kadar yakın değildi. Bu yüzden, kondisyonumuz da göz önüne alındığında, başarılı bir strateji ile uyguladık ve toplam 120 puan ile 7. olarak yarışı tamamladık.
İlginç bir nokta da, daha önceki yarışlarda yüksek puanlı noktalara yönelmenin zaman ve/veya enerji açısından pahalıya mal olduğunu öğrenmiş olduğumuzdan, bu yarışta 10 puanlık tüm kontrol noktalarını ziyaret edip yüksek puanlı hiçbir hedefe yönelmemiş olmamız.
Sonuç olarak, yarışı başarıyla tamamladık, 23,6km yol kat ettik, geçen sene 8. olmuş bir takım olarak bir sıra yükseldik, bolca temiz hava soluyup kaslarımızı güçlendirdik, keyifli bir Pazar günü geçirdik. Doğada olmak gibisi yok. Rakıdak faaliyetleri devam edecek…